Ücret eşitsizliği mercek altında

Gaziantep Nizip Ticaret Odası, 2024 yılı fıstığın kabuğundan ayrıştırılması işlemi, fıstık kırma ve işçi ücretlerini açıklarken erkek işçilere 1100, kadın işçilere 900 TL ücret verileceğini açıkladı. Haberin medyada yer almasının ardından TİHEK, bir açıklama yaparak resen inceleme başlattığını duyurdu. TİHEK’ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Gaziantep’in Nizip ilçesinde fıstık bahçelerinde çalışan tarım işçileri için belirlenen ücretler arasında cinsiyete dayalı ayrımcılık yapıldığına ve kadın işçiler için belirlenen ücretin erkek işçiler için belirlenen ücretten daha az olduğuna ilişkin haberler yazılı ve görsel medyaya yansımıştır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23’üncü maddesinde; ‘Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır’ hükmü yer almaktadır. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin ‘Çalışma yaşamında fırsat eşitliği’ başlıklı 11’inci maddesinde ise Sözleşme’ye taraf devletlerin istihdam alanında kadınlara karşı ayrımı önlemek için sosyal yardımlar dâhil eşit ücret hakkı, eşdeğerdeki işte eşit muamele ve işin cinsinin değerlendirilmesinde eşit muamele görme hakkını temin etmek üzere tüm gerekli ve uygun önlemleri almaları gerektiği belirtilmektedir.”

Yakından takip ediyoruz

“Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 6 Haziran 1951 tarihinde kabul edilen 100 No’lu Eşit Ücret Sözleşmesi, erkek ve kadınların, eşit işlerde eşit ücret ve sosyal haklara sahip olmalarını öngörmektedir. Bu sözleşme, Türkiye tarafından 19 Temmuz 1967 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin 1. maddesi ‘Eşit değerde iş için erkek ve kadın işçiler arasında ücret eşitliği’ ifadesini içermektedir. Ulusal mevzuatımızda ise Anayasa’nın ‘Kanun önünde eşitlik’ başlıklı 10’uncu maddesinde herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu düzenlenmiş; 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 3. maddesinde hukuken tanınan hak ve hürriyetlerden yararlanmada ‘cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş’ temellerine dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. Ayrımcılık yasağı ihlallerini resen incelemekle görevli kılınan ve temel misyonu insan onurunu esas alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, iddiaları yakından takip etmektedir.”

Türkiye’nin kadın nüfusu 2026’da erkekleri geçecek

Türkiye İstatistik Kurumu’nun nüfus projeksiyonu verilerine göre, geçen yıl ülke nüfusu 85 milyon 372 bin 377 olurken, bunun 42 milyon 734 bin 71’i erkek, 42 milyon 638 bin 306’sı kadınlardan oluştu. Kurumun nüfus projeksiyonlarına göre ise ülke nüfusunun bu yıl 42 milyon 933 bin 857’si erkek, 42 milyon 878 bin 19’u kadın olmak üzere toplam 85 milyon 811 bin 876’ya ulaşması bekleniyor.

2075’de 1,5 milyon fazla

Yıllardır değişmeyen erkek nüfus egemenliği 86 yıl sonra 2026’da kırılacak ve Türkiye’de kadın sayısı, erkek sayısını geçecek. Bu yılda nüfusun 86 milyon 654 bin 276’a ulaşacağı öngörülürken, erkek nüfusu 43 milyon 314 bin 221 ve kadın nüfusu da 43 milyon 340 bin 55 olacak. Kadın nüfusu, erkek nüfusundan 25 bin 834 fazla olacak.

Nüfusun 2030’da 88 milyon 188 bin 221’e yükselmesi beklenirken, bunun 43 milyon 996 bin 753’ünü erkekler, 44 milyon 191 bin 468’ini kadınlar oluşturacak. Böylece 2030’da kadın nüfusu, erkek nüfusunun 194 bin 715 kişi önüne geçecek.

Nüfusun 93 milyon 774 bin 618 olması beklenen 2050’de kadın sayısı 47 milyon 392 bin 442’yi bulacak. Söz konusu yılda erkek nüfusunun ise 46 milyon 382 bin 176 olması öngörülüyor. İki nüfus arasındaki fark ise 1 milyon 10 bin 266’ya çıkacak. Türkiye nüfusunun 2050’li yılların ortasına kadar artması ve sonrasında azalışa geçmesi öngörülüyor. 2075’te ülke nüfusu 88 milyon 286 bin 941’e gerileyecek. Söz konusu dönemde kadın nüfusu 44 milyon 901 bin 967 ile erkek nüfusunun 1 milyon 516 bin 993 üzerine çıkacak. Bu dönemde erkek nüfus 43 milyon 384 bin 974 olması bekleniyor.

Nüfusta kadın üstünlüğü

22’nci. yüzyıla girerken de devam edecek. Bu kapsamda, 2100’de ülke nüfusunun 76 milyon 799 bin 416 olacağı öngörülüyor. Nüfusun 37 milyon 713 bin 747’sini erkekler, 39 milyon 85 bin 669’unu kadınlar oluşturacak. Böylece kadın nüfusu erkek nüfusundan 1 milyon 371 bin 922 fazla olacak.